CEZA HUKUKU   

   Suç kavramı en basit şekliyle yasalara aykırı davranış olarak tanımlanabilir. Bu davranışın karşılığında öngörülen bir ceza mevcuttur. Gelişen toplumsal yaşam içinde insan ilişkilerindeki muazzam karmaşıklık maalesef her an herkesin bir suç mağduru olabilmesi ya da bir suç isnadı ile karşı karşıya kalmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle herkesin her an için kendisini bir suçun mağduru ya da bir suç isnadının şüphelisi olarak görmesi mümkündür.

   Ceza hukukuna ilişkin mağduriyetin ya da isnatların muhatabı olmanın ise diğer hukuk dallarına oranla etkisi çok daha ağır olabilmektedir. Ceza mahkemelerinin kararları, kişi hak ve özgürlüklerine en derin müdahalelerin olduğu kararlardır. Ceza yargılamalarında yaşanacak hak kaybının telafisi bu sebeple mümkün değildir. Bu sebeple umulmadık olumsuz neticelerle karşılaşmamak için ceza soruşturmalarının ve kovuşturmalarının son derece dikkatli ve titiz bir şekilde takip edilmesi, süresi içinde gerekli hukuki işlemlerin yapılması ve hukuki müdahalelerin yöntem, zaman ve nitelik olarak doğru tespit edilmesi son derece önemlidir, bunun yanında ceza hukukunun kişi hak ve özgürlüklerinin korunması açısından bir araç olduğu da unutulmamalıdır.

   Kişisel hakları ihlal edilen kimselerin ceza soruşturma ve davalarında etkin bir şekilde temsil edilmelerinin, haklarının korunması noktasında son derece önemlidir. Keza, ceza kurallarının son araç olma nitelikleri gereği hemen her caza davası ile birlikte tazminat ya da alacak davalarının açılması ve ceza davalarında elde edilecek başarının fiili olarak bunları da etkileyecek olduğu gerçeği gözden uzak tutulmamalıdır. Bu nedenle ceza soruşturma ve kovuşturmalarında ceza hukukuna ilişkin teknik bilginin ve uzmanlığın son derece önemli olduğuna dikkat edilmelidir.

"Gök Girsin, Kızıl Çıksın"